kinci Adam yayınlarının hazırladığı "Edebiyat ve Aşk" dergisinin 1. sayısında yayınlanan yazımı sizlerle paylaşmıştım. Derginin çıkması beklenen ve içinde diğer bir çalışmamın yayınlanacak olduğu Nisan sayısı ise ortalarda yok. Dolayısıyla bu çalışmayı sizlere buradan sunmak isterim. Yazarlarıyla ilgili olduğunu düşünerek tercih ettiğim bu yayınevi malesef başarıdan uzak, kar odaklı, ilgisiz bir çalışma sürdürüyor. Şimdilik sizlerle buradan paylaşımlarıma devam etmeyi umuyorum.

Sevgiyle Kalın.

Hayattan İbaret

Saat 5, Gece yarısından sonra.
Henüz Aralık
Kış 'ın vaad ettiği gibi soğuk hava
Titriyor bedenim.
Kahve ve sigara
Kendime vaad ettiğim kadarı ancak.

Sıcak kahve soğuğa çalıyor
Sönüyor sigaranın alevi
Zamana direnen sanki sadece ben-miş- gibi
Soluyor herşey etrafımda.

Henüz doğmadan önce
Doğacak ne vardıysa?
Ne vardıysa ölecek?

Bir şarkı dinliyorum tekrar tekrar
Hala hatırlandığım zamana ait.
Tek elimizde olan değil mi bu?
Hatırlanmak
Kendimize verdiğimiz söz değil mi bu?
Birbirimize verdiğimiz söz.

Biz sözünün erleri.
Peki...
Bizi güçlü mü kıldı hatırlanmak ve hatırlamak.
Geçen zamanlar.
Geçtiler mi peki?
Gidenler.
Sonunda ulaştılar mı gidilecek yerlerine?

Biz geride kalanlar?
Sonunda içimiz boş.
Avlanıp, içi boşaltılmış bir hayvan gibi
Soğuk duvara asılmış bedenini yitirmiş bir kafadan ibaret hayat.

Bekliyoruz en uzun sırada.
Her nefeste ödüyoruz hayatlarımızın bedelini.
Peki nedir kazancımız başından Son'a?
Dünyanın sonundan hemen önce
Sanki daha önce de sonu gelmemişcesine.